Cost Per Impression (CPI) nedir?
Türkçesi: Gösterim Başına Maliyet
İngilizcesi: Cost Per Impression
Türkçe Okunuşu: kost pır impreşın
İngilizce Okunuşu: /kɔːst pɜːr ɪmˈpreʃ.ən/
Kısaltması: CPI
İlgili Terimler: CPM, CPC (Cost Per Click), CPV, eCPM (Effective Cost Per Mille), CTR (Click Through Rate)
Dilbilgisi: İsim tamlaması, pazarlama terimi
Etimoloji: İngilizce; “cost” (maliyet) + “per” (başına) + “impression” (izlenim/gösterim)
Tarihçe: İnternet reklamcılığının yaygınlaşmaya başladığı 1990’ların sonlarında ortaya çıkmış, özellikle görüntülü reklamcılıkla birlikte yaygınlaşmıştır.
CPI, özellikle banner reklamlar, sosyal medya kampanyaları, video reklamları ve programatik reklamcılık gibi alanlarda kullanılır. Bu modelde, reklamın kaç kişiye ulaştığı önemlidir, tıklanıp tıklanmadığı değil. Bu nedenle marka bilinirliğini artırmaya yönelik kampanyalarda tercih edilir.
CPI modeli, CPM (Cost Per Mille – Bin Gösterim Başına Maliyet) modeliyle yakından ilişkilidir. Ancak bazı kaynaklar, CPI’yi daha geniş anlamda tekil gösterim başına maliyet olarak tanımlar ve CPM’in ise bin gösterim için olan versiyonu olduğunu belirtir. CPV (Cost Per View) gibi modellerle de karıştırılabilir; CPV video odaklıdır, CPI ise daha genel dijital görsel içerikler için geçerlidir.
Reklamverenler, CPI sayesinde belirli bir bütçeyle ne kadar görünürlük elde edeceklerini hesaplayabilirler. Bu metrik, kampanyaların erişim başarısını ölçmek için oldukça yararlıdır. Düşük bir CPI, genellikle yüksek erişim ve iyi optimize edilmiş bir kampanya anlamına gelir. Ancak yüksek gösterim sayısının her zaman yüksek etkileşim getirmeyeceği unutulmamalıdır.
« Fihriste Dön